Merhabalar Mustafa Kemal'i eserleriyle ve fikirleriyle etkileyen  Namık Kemal'i ele alıyoruz. 

Türk milliyetçiliğine ilham kaynağı olan, Genç Osmanlı Hareketi üyesi Namık Kemal, yurtseverlik, hürriyet, millet kavramlarına bağlı bir Tanzimat Devri aydını olarak 'Vatan Şairi' ve 'Hürriyet Şairi' olarak edebiyata damgasını vurdu. 

1857'de İstanbul'a dönen Namık Kemal, Bab-ı Ali Tercüme Odası'nda stajyer olarak memurluğa başladı.

Burada 
batıyı tanıyanlarla tanışma imkânı buldu ve gözlerini batı kültürüne çevirdi. Edebiyatta batılılaşmanın ilk adımlarını atan İbrahim Şinasi ile tanışması hayatını değiştirdi. Sanat ve hayat görüşü değişti.  

Namık Kemal, 1865'te Fransa'ya giden Şinasi'nin kendisine bıraktığı Tasvir-i Efkar Gazetesi'ni çıkardı. Aynı dönemde İttifak-i Hakimiyet adlı gizli derneğin kurucuları arasına giren Namık Kemal, derneğin amacı olan anayasa hazırlanmasının ve parlamenter bir yönetim sistemi kurulmasının ateşli bir taraftarı oldu.

Tasvir-i Efkar Gazetesi'nde görüşleri doğrultusunda şiddetli makaleler yazınca gazetenin yayım hayatına son verildi ve Namık Kemal, Erzurum'a vali yardımcısı olarak atandı. 

Ne var ki Namık Kemal, Erzurum'a gitmek yerine Ziya Paşa ile birlikte Paris'e kaçtı.
Namık Kemal, Paris'te yaşayan Mısırlı prens Mustafa Fazıl Paşa'nın koruyuculuğuna ve maddi himayesine girdi.

Ancak bir süre sonra Fransız Hükümeti Genç Osmanlıları sınırdışı etti. Bunun üstüne yine Mustafa Fazıl Paşa Finansörlüğünde Londra'ya gidip Hürriyet Gazetesini çıkardı. 

1870'te siyasetten uzak durmak, yazı yazmamak koşuluyla Sadrazam Ali Paşa tarafından affedilen Namık Kemal, Diyojen adlı mizah dergisinde imzasız fıkralar yazdı. 

1872'de İbret Gazetesi'ni çıkararak yeniden muhalefete başladı.
Gazetesi sık sık kapatılırken Sadrazam Mahmut Nedim Paşa'yı eleştiren yazılar yüzünden mutasarrıf (Sancak yöneticisi) olarak Gelibolu'ya atandı.

Sonraki ıl 
İstanbul'a dönen Namık Kemal, başına geçtiği İbret Gazetesi'nde bir makalesi nedeniyle hakkında soruşturma açılıp gazetesi tekrar kapatılınca tiyatroyla ilgilenmeye başladı.
'Vatan Yahut Silistre' oyununu 1 Nisan 1873'te Güllü Agop'un Gedik Paşa'daki tiyatrosunda sahneledi.
Namık Kemal'in başı yine belaya girdi. 'Vatan Yahut Silistre'yi seyredenler coşup olay çıkardı.

Namık Kemal, oyun ve sonrasında yaşananlar hakkında o ara yeniden açılan İbret Gazetesi'nde bir yazı kaleme aldı.
Gazete, bir daha açılmamak üzere kapatılırken Namık Kemal ve dört arkadaşı yargılanmadan sürgüne gönderildi.
Namık Kemal; 38 aylığına Mağusa'ya, gitti. Burada çok zor şartlar altında yaşadı. Bu zorlu şartlar onun daha sert ve daha muhalif yazılar yazmasına sebep oldu. 

2. Abdülhamit Han Tahta çıkınca tekrar istanbula döndü. Ve Anayasa hazırlayan heyet içinde yer aldı. 

II. Abdülhamid'in de tahttan indirilebileceğini ima ettiğini içerdiği gerekçesiyle yazdığı beyit nedeniyle mahkemede yargılandı.
Namık Kemal, asayişi bozduğu gerekçesiyle suçlu bulunup 6 ay hapis cezasına çarptırıldıysa da sonradan beraat etti.
Ne var ki Midilli'ye sürgün edilmekten kurtulamadı. Midilli'de mutasarrıflık görevinde bulunurken Önce  Rodos Adasına sonrada Sakız adasına  atandı.

Sakız Adası'nda rahatsızlanan Namık Kemal, 2 Aralık 1888'de henüz 48 yaşında hayatını kaybetti.