Merhabalar 1800'lerin sonu ve 1900'lerin ortalarına kadar Avrupa'da ve Amerika'da dünyanın dört bir yanından getirilen yerliler "insanat bahçesi" adı verilen yerlerde kafeslere konulup "hayvan" gibi sergileniyordu. 

Dünyada televizyonun olmadığı dönemlerde insanların diğer kültürleri öğrenmesinin yolu yoktu. Ayrıca bazı seyyahların ilkel kabileler hakkında yazdığı kitaplar çok satılıyor ve alıcılarda merak uyandırıyordu.

1900'lü yıllarda ilkel kabilelerinden örnek kişiler alıp diğer insanlara gösterme fikri, daha fazla maddi kazanç arayan iş adamlarının ilgisini çekti. Ayrıca, antropologlar, diğer kültürler ve medeniyetler hakkında bilimsel çalışmalar ve araştırmalar yapmak için bu fikri altın bir fırsat olarak görüp destekledi.

Afrika kökenli insanlar Avrupa ve Amerika’nın en büyük şehirlerinde kafeslerde sergilendi. O dönemde bu fenomene ‘insan gösterileri’ adı veriliyordu. Ancak bir süre sonra, bu isim ‘insan hayvanat bahçeleri’ ya da ‘insanat bahçeleri’ olarak anılmaya başlandı.

Avrupa ve Amerika şehirlerinde insan hayvanat bahçelerinin ortaya çıkmasıyla birlikte Afrika, Asya, Avustralya v


e Güney Amerika’dan getirilen insanları tanımak için çok sayıda ziyaretçi akın etti.

Bazı tahminlere göre, Fransa ve Belçika’daki bazı insan hayvanat bahçelerini günde 40 binden fazla ziyaretçi geziyordu.

Avrupa’da insan hayvanat bahçeleri Afrikalılarla doluyken, Amerika’daki insanat bahçeleri Filipinlilerle doluydu. 1898’daki Amerikan-İspanyol savaşının döneminde, ABD’nin Filipinliler üzerindeki hakimiyetin nedeniyle Amerikalılar, en büyük eyaletlerine büyük sayıda Filipinliyi transfer etti.

ABD ve Batı Avrupa ülkelerine ek olarak, insan hayvanat bahçeleri İskandinav ülkelerinde de ortaya çıktı. 1914 yılında Norveç’te Oslo şehrinde bir insan hayvanat bahçesi kuruldu. Bu bahçe Senegal'den getirilen en az 80 Afrikalı erkek içeriyordu ve aynı zamanda gösteriler muazzam bir halk katılımı sağlanıyordu. Bazı kaynaklara göre, Norveç halkının yarısının Oslo İnsan Hayvanat Bahçesi'ni ziyaret ettiğini ve Senegal örf ve adetlerini öğrendiklerini doğruladı.

1889’da Fransız başkenti Paris’te düzenlenen uluslararası fuarında, insan hayvanat bahçesi de bulundu ve en az 18 milyon kişinin katıldığı bu küresel sergide 400 Afrikalı erkek sadece özgün kıyafetiyle, bazılar da çıplak olarak sergilendi.

Yirminci yüzyılın başlarında, insan hayvanat bahçeleri beyaz ırkın üstünlüğü fikrini desteklemede önemli bir rol oynadı ve birçok antropoloğun evrim teorisi hakkında araştırma yapıp ırkçı kitaplar yayınlamasına neden oldu.

İnsanat bahçeleri dünya tarihinde en ırkçı ve aşağılayıcı olaylarından biri olarak kayıtlara geçti. Ancak Tarihte buna benzer birçok ırkçı ve ayrımcı olay oldu ve hala da devam etmekte.