Bitmek Bilmeyen Tartışmalara Konu Olan Sadrazam: Baltacı Mehmed Paşa







III. Ahmed devri sadrazamlarından olan Mehmed Paşa, 1662 yılında Çorum iline bağlı olan
Osmancık’ta dünyaya gelmiştir. Erken yaşlarda memleketinden ayrılıp farklı yerlerde
bulunmuştur. İlme susamış bir genç olduğu için; Trablus, Tunus ve Cezayir gibi önemli
yerleri ziyaret etmiştir. Akrabası olarak bilinen Hacı Sefer Ağa’nın vasıtası ile saraya intisap
etmiştir. Sarayda ilk olarak baltacılar ocağına alındığı için, “Baltacı” lakabı ile ünlenmiştir.
Sesinin güzelliğinin fark edilmesi üzerine, müezzinlik görevinde bulunmuştur. Çeşitli ilgi
alanları olduğu için, herkesin dikkatini çekmeyi başarmıştır.
IV. Mehmed’in oğulları olan şehzade Mustafa ve şehzade Ahmed’in şahsi hizmetleri ile
yakından ilgilenmiştir. Şehzade Ahmed ile çok yakın bir ilişki kurup, Edirne Olayı’nda
isyancılara destek vererek, III. Ahmed’in tahta çıkması için çabalamıştır. Mehmed Paşa’nın
bu çabalarından dolayı yükselmesinden endişe duyan rakibi Sadrazam Hasan Paşa ve
çevresinin, çeşitli entrikalara başvurduğu bilinmektedir. Aynı yıl içerisinde Mehmed Paşa,
bazı sebeplerden ötürü farklı şehirlerde tahsildar olarak görevlendirilip, saraydan uzak
kalmıştır. Saraya döndüğünde ise, istediği rütbeyi almıştır. Hırslı bir yapısı olduğu için, önüne
çıkan engelleri aşarak sadrazamlığa yükselmiştir. Sadrazamlık görevinin ardından Erzurum
Valiliğine atanmıştır. 21 Ocak 1709 tarihinde ise Halep Valisi olarak görev yapmıştır. Bu
geçici görevlerinin ardından padişah tarafından ikinci kez sadrazamlığa getirilmiştir. Bu
yıllarda, devletin en büyük dış meselesi; Rusya ile olan münasebetler olmuştur. Mehmed
Paşa, İsveç Kralı Demirbaş Şarl’ın Osmanlı topraklarına ilticası ile gelişen Osmanlı – Rus
münasebetleri ile yakından ilgilenmiştir. Ardından, Osmanlı Devleti’nin sınırlarını tehdit eden
Ruslar’a karşı yapılacak olan Prut Savaşı’nda Serdar-ı Ekrem olarak görevlendirilmiştir. Prut
Savaşı; Mehmed Paşa’nın kaderini değiştiren, Rus Çariçe’si olarak anılan Katerina ile
hakkında dedikoduların yayıldığı zorlu bir savaş olmuştur.
Prut Seferi için hazırlıklarını tamamlayan Mehmed Paşa, İstanbul’dan ayrılarak Prut Nehri
civarında Rus kuvvetleri ile karşılaşmıştır. Kuşatma sırasında Rus ordusunun çaresizlik
içerisinde kalmasının ardından Rus Çarı I. Petro, Osmanlı Devleti’nin her istediğini yerine
getirecek bir barış teklifinde bulunmuştur. Katerina’nın da barış teklifi üzerine Mehmed Paşa
ile görüştüğü ve aralarında aşk dolu bir yakınlaşmanın olduğu iddia edilse de bu tamamen
yanlıştır. Katerina’nın savaş alanında bulunduğuna dair bir kaynak yoktur. O dönemde
Katerina için “Çariçe” ifadesini kullanmak da doğru değildir çünkü Katerina Çar ile resmi
olarak evlenmemiştir. “Birader, adam satmış Osmanlı’yı” diyerek tarih bilmeden sağda solda

gezenlere inanmamanız gerektiğini belirterek, yanlış bilinen olayları açıkladıktan sonra
konumuza dönecek olursak; Çar I. Petro’nun barış teklifini uygun gören Mehmed Paşa, 1711
yılında antlaşma yapmayı kabul etmiştir. Ordusunu kurtaran Çar I. Petro’nun antlaşmaya
uymaması, Sadrazama karşı bir muhalefet grubunun oluşmasına yol açmıştır. III. Ahmed’in
emri ile Edirne’ye gelen ve iki aylık bir süre içerisinde sadaret mührü kendisinden alınan
Mehmed Paşa, 1711 yılının Aralık ayında Midilli’ye sürülmüştür. 1712 yılının Temmuz
ayında ise Limni Adası’na gönderilmiştir. Orada vefat etmiştir. Kabri ise Niyâzî-i Mısrî’nin
medfun bulunduğu hazîrededir.

İlber Ortaylı: “Prut Savaşı sırasında Baltacı Mehmet Paşa ile görüşmeye gelen heyet arasında Çariçe adayı Katerina ve bazı hediyeler vardır. Paşa’nın rüşvet aldığına dair dedikodudan başka bir delil yoktur. I. Petro kuşatmadan kurtulduktan sonra çıkardığı emirnamede Katerina’dan kurtarıcı olarak söz ediyor ve onunla nikah kıyıyor.”

Erhan Afyoncu: “Hediye gönderiliyor. Ancak Katerina kendisi Baltacı Mehmet Paşa’nın yanına gelmiyor. Baltacı-Katerina ilişkisinin aslı astarı yoktur. İşin ilginci bu 19. yüzyıldan sonra uydurulmuştur. Ne Türk ne Rum tarihçilerinde, ne de Avusturya kaynaklarında yoktur. O dönemde Katerina’nın çadıra geldiği hikayesi yok. Daha sonra edebiyatçılar tarafından uydurulmuş, romanlar yazılmış. 1912’de yazılmış Alman balatında anlatıyor mesela, Katerina şöyle geldi, üzerinde şu elbise vardı gibi teferruata giriyor.”

Murat Bardakçı: “Prut kuşatması sırasında Katerina, askerinden generaline kontundan çöpçüsüne kim varsa, kıymetli madenleri, mücevherleri topluyor ve 7 araba dolusu kıymetli eşyayı, mücevheri Prut’ta Osmanlı karargahına rüşvet olarak gönderiyor ve Baltacı Mehmet Paşa bir barış anlaşması imzalıyor.”

Kaynakça:
* “Baltacı Mehmed Paşa”, TDV İslam Ansiklopedisi, Aktepe, M, 1992