Harem giriÅŸinde ”Ey iman edenler, size ait olmayan evlere izinsiz girmeyiniz!” yazısı bulunuyordu. Hareme yalnızca cariyeler ve padiÅŸah ailesi girebiliyordu. İçeri erkek doktor bile kabul edilmiyordu.
Haremde ki köleler ak köle ve siyah köle olmak üzere ikiye ayrılıyordu. Siyah kölelerin genital bölgelerindeki organlar tamamen kesilirken beyazlarda yalnızca testis kesiliyordu. Kimi beyaz kölelerin hiçbir organı kesilmiyordu.
Haremde ki köleler ak köle ve siyah köle olmak üzere ikiye ayrılıyordu. Siyah kölelerin genital bölgelerindeki organlar tamamen kesilirken beyazlarda yalnızca testis kesiliyordu. Kimi beyaz kölelerin hiçbir organı kesilmiyordu.
Bugün dönemi anlatan kaynaklara bakıldığında veya halk arasında bu bilgiler paylaşıldığında haremin genel olarak kadınlar için çok rahat bir alan olarak tabir edilmesine sıkça rastlayabilirsiniz. Fakat işin aslı harem içerisinde zina gibi meselelere dikkat edildiği kadar adaba da dikkat ediliyormuş ve harem içerisindeki kılık kıyafet batılı tarihçilerin tasvir ettiği şekilden çok uzaktır.
Harem yeni padiÅŸahın annesi olan Valide Sultan tarafından yürütülürdü. Valide Sultan’lar imparatorluk içerisinde siyasi ve politik anlamda çok büyük güce sahiplerdi
Topkapı Sarayı haremi 400’den fazla odaya sahipti. 1853’te yapılan Dolmabahçe Sarayı’na neredeyse aynı büyüklükte bir harem daha yapıldı
Harem bazılarının dillendirdiği bir fuhuş yuvası değil bir eğitimhaneydi. Osmanlı hanedan üyeleri için daha çok bir okuldur. Kadınların hayata hazırlandıkları, hayır faaliyetlerini örgütledikleri bir eğitim yuvasıydı.