Yazar: Sevim Varlık

Osmanlı tarihinde en çok eleştirilen padişahlardan biri olan IV. Murad, 1612 yılında dünyaya
gelmiştir. Babası Sultan I. Ahmed, annesi ise Kösem Sultan’dır. Rum asıllı olan Kösem
Sultan’ın, gerçek adı Anastasya’dır. Ağabeyi II. Osman'ın Yedikule zindanlarında isyancılar
tarafından öldürülmesi üzerine, amcası I. Mustafa yönetimin başına geçmiştir. Ancak I.
Mustafa'nın akli dengesi bozuk olduğu için Şehzade Murad, 1623 yılında henüz 11 yaşında
iken kaos dolu bir ortamda Osmanlı’nın başına geçmiştir.
Henüz çocuk olan IV. Murad’ın devlet idaresi, 9 yıl boyunca annesi Kösem Sultan tarafından
yönetilmiştir. Delikanlılık çağına geldiğinde, durumun bu şekilde devam etmesinden rahatsız
olan IV. Murad, 1632 yılında yönetimi eline alıp, ilk iş olarak tütün ve kahveyi yasaklamıştır.
Yasağın sebebinin 1630'lu yılların başındaki Büyük İstanbul Yangını olduğu bildirilince
ayaklanmalara karşı ilk tedbir olarak İstanbul'daki tüm kahvehaneler yıktırılmıştır. Aynı
zamanda padişah, meyhane ve kahvehanelerin yeniçeri ve isyancıların toplanma mekanı
haline gelmesinden korktuğu için yasakları çok katı bir şekilde uygulamıştır. IV. Murad
dönemindeki bir diğer yasak ise, yatsıdan sonra fenersiz dışarı çıkma yasağıdır. Kıyafet
değiştirerek yatsıdan sonra sokakları gezen IV. Murad, fenersiz gezenlerle karşılaşınca ceza
olarak onları öldürtmüştür. Sabah olduğunda bu nedenle cezalandırılan kişilerin ölü bedenleri
yerlerde görülmüştür. Yasağa uymayanları ölümle cezalandıran IV. Murad, bir defasında
kıyafet değiştirip gezerken, camiden geç saatte çıkıp fenersiz evine giden bir imamın
çocuğunu yakalamış ve onu yasağa uymadığı için öldürtmüştür. Bu konuda ne kadar net
olduğunun anlaşılmasını isteyen padişah, söz konusu “yasaklar” olunca hiç taviz vermemiştir.
Yasakları ile akıllara kazınan padişahın vefatı ile ilgili Osmanlı kaynaklarında ve Batılı
kaynaklarda geçen ayrı iddialar vardır; Osmanlı kaynaklarına göre IV. Murad’ın “nikris”
hastalığından dolayı vefat ettiği bilinir. Batılı kaynaklarda ise padişahın, halkına yasakladığı
içkiyi kendisi tükettiği için siroz hastalığına yakalanarak 1640 yılında hayata gözlerini
yumduğu söylenir.